Türkiye'nin ilk Turizm cenneti Akçakoca:Görenlere, gidenlere,gelenlere yaşayanlara sormak istiyorum: İki metropol kentin arasına sıkışmış Akçakoca gibi, tarihle doğanın, deniz ve kumla güneşin bütünleştiği ikinci güzel bir yer gösterebilir misiniz? Peki bu kadar değerli bir bölgeyi koruyabiliyor muyuz?.Benim gördüğüm kadarıyla HAYIR! Eğer göz bebeğimiz gibi bakabilseydik, sevseydik doğayı, koruyor olurduk, perişan halde olmazdı Akçakoca gibi yerler.Plajlarımız,Ceneviz Kalemiz,Doğamız,Tarihi yerlerimizBakımsızlık, denetimsizlik ve işletmecilerin gelen misafirleri yolunacak tavuk gibi görmesi, denize ve tarihi mekanlara giden yolların toz toprak içinde olması, çevrenin bakımsızlığı dikkatimi çeken başlıca sorunlar olarak karşımıza çıkıyor.Buraların sahibi kim? Sahillerden kim sorumlu? Çöpü kim alır? Denizin temizliğinden kim sorumlu?.Bir porsiyon tavuk kanadından 30 TL ücret alan, üstü başı pislik içinde, mutfağında hamam böcekleri ve farelerin dolaştığı, sıfır hizmet karşılığı kazık mekanlarla dolu güzelim Akçakoca'mız güzelim koy ve sahiller pislik içinde, adeta imdat diyor. Turizmi böyle mi yapacağız? Böyle mi gelişeceğiz? Binlerce yıldır onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış tarihi eserlerimiz, doğal güzellikler bugüne kadar tahrip olmamış, yanmamış, yıkılmamış ama günümüzde yanıyor, yıkılıyor ve bakımsızlıktan perişan.Kalemiz kapatılıyor,tarihi eserlerimiz bir bir yok ediliyor,doğa katledilerek mutahitlere daire karşılığı arsalar veriliyor( Akçakoca'da 27 müteahhit var),Fakıllı Mağarasına bir Jenaratör koyduramıyoruz. Yenimahalle mağarasını açamıyoruz,Bazı köylerimizdeki tarihi eserlere sahip çıkamıyoruz daha çok hepsini yazmaya gerek yok. Peki neden?Sebep belli. Sevmiyoruz doğayı, sevmiyoruz tarihimizi, sevmiyoruz kendimizi, yarınımızı sevmediğimiz için pislik içinde güzelim sahiller,Sevmediğimiz için yollar toz toprak içinde.Özellikle turizm bölgelerinin çok ciddi alt yapı sorunları var. Cari açığı gidermenin yegane yolu, turizm sektörüne yapılacak yatırımlar ve devletin üreteceği turizm politikalarından geçiyor. Başkan ve meclis üyeleri sahilleri iyi koruyan sürdürülebilir çevre politikaları üretip, yandaşlarına rant yaratan imar uygulamalarından uzaklaşıp, çağdaş yıldızlı kentler hedeflemeliler.Turizmi oteliyle, tur operatörüyle, rehberiyle bir bütündür. Turizmde hak ettiğimiz noktaya gelmek için tüm kişisel ve kurumsal çıkarlarımızı başarı üzerine kurgulamanın zamanı gelmiş ve geçmektedir.Sen-ben kavgalarının, başarının önünü kesme gayretlerinin bu ülkeye bir faydası yoktur.Size soruyorum Rahmetli Bekir amca'nın kurduğu Turizm derneği ne yapmış şimdiye kadar bilen var mı,her gelen kendi menfaati doğrultusunda çalışmaktadır.Daha Turizm ve Tanıtma derneği binası yok (Seyyar var).Akçakoca'nın ekonomik kurtuluşu turizmdir. Bu sektörün önünü açacak yasalar çalışmalar mecliste ıskalanmamalıdır. Turizm bir belediyecilik politikası haline getirilmelidir. Tecrübe sahibi turizmci ve STK temsilcilerinden kendilerine bir danışma kurulu oluşturmalarıdır. Ayda bir kez bu kurulu toplayıp tavsiyelerini alsanız ve o tavsiyelerin gereğini yapsanız bile başarı için yeterlidir. Turizmde başarmanın sırrı, sektörün önünü tıkayan yasal düzenlemelerin bir en evvel yapılmasıdır. Sanırım atılan bu atım da bunun göstergesi olacaktır.Akçakoca kan ağlıyor. Yazdıklarıma inanmıyorsanız gelin Akçakoca sokaklarında birlikte dolaşalım, kendi gözlerinizle görün, kulaklarınızla dinleyin. Sizden memnunuz diyenler, memnun değiliz diyenlerden bir fazla çıksın sizden bu yazdıklarımla ilgili özür dileyeceğim.   Yıllardır yazılarımla ifade ettiğim TURİZM olayını dile getirmem sevgili okurlarım tarafındanmotive eden övgü dolu tepkiler aldım.Buradan okurlarıma seslenmek istiyorum:Öncelikle ilginize, sevginize çok teşekkür ediyorum. Eğilmeden bükülmeden, doğru bildiklerimi yazma gayreti içinde olacağımdan hiç kuşkunuz olmasın.