kedi parfümü petshop

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler paybytouch.com

103. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni

GÜNDEM 02.03.2017 - 23:14, Güncelleme: 30.06.2021 - 18:15
 

103. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Vilayetler Evi'nde gerçekleştirilen 103. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni'ne katıldı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Vilayetler Evi'nde gerçekleştirilen 103. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni'ne katıldı. Törenin açılışında 15 Temmuz darbe girişimi sinevizyonla anlatıldı. Törende konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kaymakamların kolay ve iş yükü az bir yer aramamaları gerektiğini belirterek, Türkiye’nin hiçbir köşesinde böyle ne bir ilçenin, ne de bir köy bulmanın mümkün olmadığını söyledi. Yunus Emre’nin “İlim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsen bu nice okumaktır.” sözünü hatırlatan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Öyleyse önce kendi gerçeğimizi doğru analiz etmek zorundayız. Türkiye bir yandan kendi adına ciddi fırsatları, diğer yandan da sorumlulukları olan bir ülkedir. Sadece kendi içimizden değil, bölgenin ürettiği sorunlarla da uğraşmak onları çözmek veya yönetmek durumunda olan bir ülkedir. Günümüzde yaşanan Ortadoğu’daki vekalet savaşları, ülkemizi ciddi bir göç dalgasının hedef ve geçiş ülkesi konumuna getirmiştir.” dedi. Batı’nın Ortadoğu’yu operasyon alanı veya bir çatışma alanı gibi kullandığını kaydeden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle konuştu: "Filistin meselesi, İran devrimi, 1980’lerin başındaki İran-Irak savaşı, Irak’ın Kuveyt’i işgaliyle yaşanan gelişmeler, 11 Eylül bahanesiyle Afganistan üzerinden Ortadoğu’ya yapılan müdahaleler, Arap baharı, Suriye’de çıkan iç savaş ve sanki gökten zembille inmiş gibi davranılan DEAŞ’ın ortaya çıkışı Batı dünyasının nasıl bir Ortadoğu tasviri olduğunun tasviridir. Küçük bir zaman dilimi ama nasıl bir tasvirin ve nasıl bir karmaşıklığın ortasında bırakılmak istenen bir coğrafya. Böyle bir Ortadoğu tasviri olan küresel egemen güçlerin, maalesef bir de Türkiye tasviri vardır. Bu bölgede güçlü, yöneten, kendi ayakları üzerinde duran, bölgede mazisinden gelen itibarını, kartvizitini kullanan ve bu sayede yüzyıllardır birlikte yaşadığı hatta büyük ölçekte yönettiği Ortadoğu’ya yardım eden, çözüm üreten, irade ortaya koyan, kendi ekonomisini büyüten, yatırım ve altyapı hamlelerini gerçekleştiren, nüfus gücünü kullanabilen, geleceğe ait büyük hedefler belirleyebilen güçlü bir Türkiye, Batı’nın pek de arzu ettiği bir şey değildir.” İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin bir takım vesayet odaklarıyla mücadele etmek durumunda kaldığını ifade ederek, Türk demokrasisine ve milli iradeye darbe anayasalarıyla barikat kurulduğunu söyledi. Türkiye’nin yaklaşık 70 yıldır sistematik olarak engellendiğini ve Ortadoğu ölçeğinde yönetilmeye çalışıldığını dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ülkenin hala sistemdeki vesayet açıklarının kapatılmasıyla uğraştığını anlattı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye sürekli olarak siyasi istikrarsızlık üreten, darbe üreten ve en kötüsü de sürekli olarak kilitlenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir sistemle boş yere oyalanmıştır. Ben de bu ülkenin bir insanıyım. Arkama dönüp acaba bir 60 darbesi mi olacak, acaba bir 71 mi olacak, acaba sekizde otururken başımıza 15 Temmuz mu gelecek diye bakmak istemiyorum. Biz geleceğe bakmak istiyoruz, geleceği şekillendirmek istiyoruz. Elbette ki biz Türkiye’yi taşımayan bu sistemden şikayetçiyiz. Bugün şikayetçi değiliz, yıllardan beri şikayetçiyiz. Çünkü 26 Mayıs’ı yaşayanlar, 27 Mayıs’ı hissedemediler. 11 Mart’ı yaşayanlar, 12 Mart’ı hissedemediler. 11 Eylül günü yapılanların daha sonra darbe olgunlaşsın diye bekleyelim diyen insanlar tarafından getirildiğinde 11 Eylül’de bu ülkeyi yönetenler 12 Eylül’ün olacağını hesap edemediler. Böyle bir şey beklemediler. 15 Temmuz akşamı saat sekizde Çalışma Bakanlığında Hakkarili 200 gençle sohbet ederken, Türkiye’nin hep birlikte yarınlarının ümidini ortaya koymaya çalışıp, neler yapmamız gerektiğini bir bir konuşurken, hiçbirimizin aklına hain birilerinin bu ülkenin yarınlarını altüst edebilecek ve bu aziz millete, bu güzel insanlara ’sizi öldürmeye karar verdik’ diyebilecek girişimle karşı karşıya kalabileceğimizi hiçbirimiz düşünmedik.” Herkesin görevini hakkıyla yerine getirmesi gerektiğini söyledi. 16 Nisan'daki halk oylamasına işaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Meclisi güçlendirecek, yürütmeyi her konuda denetlenebilir hale getirecek, kendi içinde karşılıklı denetim mekanizmalarına sahip hızlı karar alan bir sistemin milletin ve ülkenin önüne çıkacağını belirtti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin kaybedecek hiçbir vaktinin bulunmadığının altını çizerek, dünya siyasetinde paradigmaların değiştiği, güç merkezlerinin ve dengelerin yer değiştirdiği bir dönemin yaşandığını dile getirdi. İlerleyen dönemde dünya için güçlü liderlik, etkili karar alma ve güçlü parlamento döneminin olacağını vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle devam etti: "Bir derdimi paylaşmak istiyorum. Ben, 21 gündür TBMM'ye gidemiyorum. Çok sevdiğim ve milletvekili olmaktan da onur duyduğum şehrim Trabzon'a da gidemiyorum. Sahaya gittiğimde eksikleri görüyoruz, bunların toparlanması lazım. Bir taraftan parlamentoya gideceksiniz, bir taraftan seçim bölgesine gideceksiniz, bir taraftan bakanlık görevini yerine getireceksiniz. Benim aklım şuna eriyor, bunu bir insan yapamaz. Bu çok net ve açıktır, yapar, yaparsa bu ülkeyi bir gün FETÖ yönetir, bir gün PKK idare eder, bir gün terörizmin esiri olur, bir gün anarşizmin esiri olur. Bu sistemi kuranlar da tam bunun için kurdular bu sistemi." İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bürokrasinin siyasi irade kararlılığı beklediği, siyasi iradenin de başka meselelerle meşgul olmak zorunda kaldığı bir tabloyu oluşturdular ki 'bu ülkeyi istediğimiz gibi idare edelim ve yönetelim', dertleri budur." diyerek, bu değişimi ülkeye sunmaya ve Türkiye'yi, dünyanın gelecek sezonuna hazırlamaya çalıştıklarını anlattı. Kaymakamlık mesleğini istiklal madalyasına benzeten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, pirinçten yapılan istiklal madalyasının bu devletin en büyük ve şerefli madalyası olduğunu söyledi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kaymakamlık mesleğinin değerinin kadro, ek gösterge, maaş ve harcıraha göre değil, milletin ona verdiği kıymete göre belirlendiğine işaret ederek, salonda bulunan kaymakamlara "Sizin bir yanınız devlettir, bir yanınız millettir. Ama bilesiniz ki sizin patronunuz millettir." şeklinde seslendi. Türkiye'deki en büyük problemlerden birisinin Ankara'da alınan kararın, taşrada uygulanamaması olduğunu vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, alınan kararın en önemli temsilcisi ve gücünün de kaymakamlar olduğunu belirtti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kaymakamlara hukuktan asla ayrılmamaları uyarısında bulunarak, gayri meşru iş ve ilişkilere asla prim vermemeleri gerektiğinin altını çizdi. Kaymakamların ailelerine, "Devletin yetiştirdiği ve devletin en üst tabakadaki evlatlarınızla gurur duyabilirsiniz" şeklinde seslenen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ailelere emeklerinden dolayı teşekkürlerini iletti. Konuşmaların ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dereceye giren kaymakamlara sertifika ve hediyelerini verdi.   İÇİŞLERİ BAKANLIĞI      BASIN MERKEZİ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Vilayetler Evi'nde gerçekleştirilen 103. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni'ne katıldı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Vilayetler Evi'nde gerçekleştirilen 103. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni'ne katıldı.
Törenin açılışında 15 Temmuz darbe girişimi sinevizyonla anlatıldı.
Törende konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kaymakamların kolay ve iş yükü az bir yer aramamaları gerektiğini belirterek, Türkiye’nin hiçbir köşesinde böyle ne bir ilçenin, ne de bir köy bulmanın mümkün olmadığını söyledi.
Yunus Emre’nin “İlim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsen bu nice okumaktır.” sözünü hatırlatan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Öyleyse önce kendi gerçeğimizi doğru analiz etmek zorundayız. Türkiye bir yandan kendi adına ciddi fırsatları, diğer yandan da sorumlulukları olan bir ülkedir. Sadece kendi içimizden değil, bölgenin ürettiği sorunlarla da uğraşmak onları çözmek veya yönetmek durumunda olan bir ülkedir. Günümüzde yaşanan Ortadoğu’daki vekalet savaşları, ülkemizi ciddi bir göç dalgasının hedef ve geçiş ülkesi konumuna getirmiştir.” dedi.
Batı’nın Ortadoğu’yu operasyon alanı veya bir çatışma alanı gibi kullandığını kaydeden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle konuştu:
"Filistin meselesi, İran devrimi, 1980’lerin başındaki İran-Irak savaşı, Irak’ın Kuveyt’i işgaliyle yaşanan gelişmeler, 11 Eylül bahanesiyle Afganistan üzerinden Ortadoğu’ya yapılan müdahaleler, Arap baharı, Suriye’de çıkan iç savaş ve sanki gökten zembille inmiş gibi davranılan DEAŞ’ın ortaya çıkışı Batı dünyasının nasıl bir Ortadoğu tasviri olduğunun tasviridir. Küçük bir zaman dilimi ama nasıl bir tasvirin ve nasıl bir karmaşıklığın ortasında bırakılmak istenen bir coğrafya. Böyle bir Ortadoğu tasviri olan küresel egemen güçlerin, maalesef bir de Türkiye tasviri vardır. Bu bölgede güçlü, yöneten, kendi ayakları üzerinde duran, bölgede mazisinden gelen itibarını, kartvizitini kullanan ve bu sayede yüzyıllardır birlikte yaşadığı hatta büyük ölçekte yönettiği Ortadoğu’ya yardım eden, çözüm üreten, irade ortaya koyan, kendi ekonomisini büyüten, yatırım ve altyapı hamlelerini gerçekleştiren, nüfus gücünü kullanabilen, geleceğe ait büyük hedefler belirleyebilen güçlü bir Türkiye, Batı’nın pek de arzu ettiği bir şey değildir.”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin bir takım vesayet odaklarıyla mücadele etmek durumunda kaldığını ifade ederek, Türk demokrasisine ve milli iradeye darbe anayasalarıyla barikat kurulduğunu söyledi.
Türkiye’nin yaklaşık 70 yıldır sistematik olarak engellendiğini ve Ortadoğu ölçeğinde yönetilmeye çalışıldığını dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ülkenin hala sistemdeki vesayet açıklarının kapatılmasıyla uğraştığını anlattı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Türkiye sürekli olarak siyasi istikrarsızlık üreten, darbe üreten ve en kötüsü de sürekli olarak kilitlenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir sistemle boş yere oyalanmıştır. Ben de bu ülkenin bir insanıyım. Arkama dönüp acaba bir 60 darbesi mi olacak, acaba bir 71 mi olacak, acaba sekizde otururken başımıza 15 Temmuz mu gelecek diye bakmak istemiyorum. Biz geleceğe bakmak istiyoruz, geleceği şekillendirmek istiyoruz. Elbette ki biz Türkiye’yi taşımayan bu sistemden şikayetçiyiz. Bugün şikayetçi değiliz, yıllardan beri şikayetçiyiz. Çünkü 26 Mayıs’ı yaşayanlar, 27 Mayıs’ı hissedemediler. 11 Mart’ı yaşayanlar, 12 Mart’ı hissedemediler. 11 Eylül günü yapılanların daha sonra darbe olgunlaşsın diye bekleyelim diyen insanlar tarafından getirildiğinde 11 Eylül’de bu ülkeyi yönetenler 12 Eylül’ün olacağını hesap edemediler. Böyle bir şey beklemediler. 15 Temmuz akşamı saat sekizde Çalışma Bakanlığında Hakkarili 200 gençle sohbet ederken, Türkiye’nin hep birlikte yarınlarının ümidini ortaya koymaya çalışıp, neler yapmamız gerektiğini bir bir konuşurken, hiçbirimizin aklına hain birilerinin bu ülkenin yarınlarını altüst edebilecek ve bu aziz millete, bu güzel insanlara ’sizi öldürmeye karar verdik’ diyebilecek girişimle karşı karşıya kalabileceğimizi hiçbirimiz düşünmedik.”
Herkesin görevini hakkıyla yerine getirmesi gerektiğini söyledi. 16 Nisan'daki halk oylamasına işaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Meclisi güçlendirecek, yürütmeyi her konuda denetlenebilir hale getirecek, kendi içinde karşılıklı denetim mekanizmalarına sahip hızlı karar alan bir sistemin milletin ve ülkenin önüne çıkacağını belirtti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin kaybedecek hiçbir vaktinin bulunmadığının altını çizerek, dünya siyasetinde paradigmaların değiştiği, güç merkezlerinin ve dengelerin yer değiştirdiği bir dönemin yaşandığını dile getirdi.
İlerleyen dönemde dünya için güçlü liderlik, etkili karar alma ve güçlü parlamento döneminin olacağını vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle devam etti:
"Bir derdimi paylaşmak istiyorum. Ben, 21 gündür TBMM'ye gidemiyorum. Çok sevdiğim ve milletvekili olmaktan da onur duyduğum şehrim Trabzon'a da gidemiyorum. Sahaya gittiğimde eksikleri görüyoruz, bunların toparlanması lazım. Bir taraftan parlamentoya gideceksiniz, bir taraftan seçim bölgesine gideceksiniz, bir taraftan bakanlık görevini yerine getireceksiniz. Benim aklım şuna eriyor, bunu bir insan yapamaz. Bu çok net ve açıktır, yapar, yaparsa bu ülkeyi bir gün FETÖ yönetir, bir gün PKK idare eder, bir gün terörizmin esiri olur, bir gün anarşizmin esiri olur. Bu sistemi kuranlar da tam bunun için kurdular bu sistemi."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bürokrasinin siyasi irade kararlılığı beklediği, siyasi iradenin de başka meselelerle meşgul olmak zorunda kaldığı bir tabloyu oluşturdular ki 'bu ülkeyi istediğimiz gibi idare edelim ve yönetelim', dertleri budur." diyerek, bu değişimi ülkeye sunmaya ve Türkiye'yi, dünyanın gelecek sezonuna hazırlamaya çalıştıklarını anlattı.
Kaymakamlık mesleğini istiklal madalyasına benzeten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, pirinçten yapılan istiklal madalyasının bu devletin en büyük ve şerefli madalyası olduğunu söyledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kaymakamlık mesleğinin değerinin kadro, ek gösterge, maaş ve harcıraha göre değil, milletin ona verdiği kıymete göre belirlendiğine işaret ederek, salonda bulunan kaymakamlara "Sizin bir yanınız devlettir, bir yanınız millettir. Ama bilesiniz ki sizin patronunuz millettir." şeklinde seslendi.
Türkiye'deki en büyük problemlerden birisinin Ankara'da alınan kararın, taşrada uygulanamaması olduğunu vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, alınan kararın en önemli temsilcisi ve gücünün de kaymakamlar olduğunu belirtti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kaymakamlara hukuktan asla ayrılmamaları uyarısında bulunarak, gayri meşru iş ve ilişkilere asla prim vermemeleri gerektiğinin altını çizdi.
Kaymakamların ailelerine, "Devletin yetiştirdiği ve devletin en üst tabakadaki evlatlarınızla gurur duyabilirsiniz" şeklinde seslenen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ailelere emeklerinden dolayı teşekkürlerini iletti.
Konuşmaların ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dereceye giren kaymakamlara sertifika ve hediyelerini verdi.
 
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
     BASIN MERKEZİ
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber380.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.