KULLANILMAYAN KÖY OKULU BİNALARI ANAOKULU, İLKOKUL VE HALK EĞİTİMİ MERKEZİNE DÖNÜŞTÜRÜLECEK

  Hayata geçirecekleri söz konusu projenin istikametinin "Türkiye Yüzyılı" vizyonu olduğunu belirten Kirişci, "Bu istikamet, şehirde ne varsa kırsalda da olması, eğitim, sağlık, enerji gibi altyapıların güçlendirilmesi ve nihayetinde köye dönüşün özendirilmesi yönündedir." ifadesini kullandı. Kirişci, tarımın, bir istikbal ve istiklal meselesi olduğunu vurgulayarak, küresel gelişmelerle bu meselenin daha da kritik bir önem kazandığını aktardı. İklim değişikliği başta olmak üzere, nüfus artışı, savaşlar, göçler ve salgın gibi sorunların gıda güvenliğini, en stratejik konulardan birisi, hatta bir milli güvenlik meselesi haline getirdiğine işaret eden Kirişci, insanlığın devamı, yaşamın sosyal ve ekonomik açıdan sürdürülebilirliği için, tarım sektöründe faaliyet gösteren nüfusun genç, dinamik, yöneten ve yönlendiren bir yapıda olmasının zorunluluk olduğunu söyledi. "KIRSALA DÖNMELİ, İNSANLARIMIZI DOĞDUĞU YERDE DOYURMALIYIZ" Kirişci, tarımsal üretimin, artan dünya nüfusunu besleyebilmek için 2050'ye kadar, küresel düzeyde yüzde 60 artması gerektiğine dikkati çekerek, sınırlı kaynaklara rağmen tarımsal üretimi artırmaktan başka yol ve çare olmadığını kaydetti. Bunun için doğru ve etkili yöntemlerle hem verimliliği artırmak hem ekiliş alanlarını ve beşeri sermayeyi maksimum seviyede değerlendirmek hem de sürdürülebilirliği sağlamak gerektiğinin altını çizen Kirişci, şöyle devam etti: "Kırsala dönmeli, insanlarımızı doğduğu yerde doyurmalıyız. Kırsalın, gençlerimiz ve kadınlarımız açısından cazip hale getirilmesi, geleceğimize yönelik beşeri sermayemize güçlü bir dinamizm kazandıracaktır. Aynı zamanda çocuklarımızı ve kırsaldaki iş gücü potansiyelimizi üretime teşvik ederek gerekli bilgi ve farkındalıklara sahip kılmalıyız. Bu çerçevede, Milli Eğitim Bakanlığımız ile1 Kasım'da Köy Yaşam Merkezleri Projesi iş birliği protokol imzalamış bulunuyoruz. Protokol çerçevesinde, kullanılmayan köy okulu binaları, ihtiyaçlar doğrultusunda anaokulu, ilkokul ve halk eğitimi merkezine dönüştürülecek. Bu projemizle açılan 'köy yaşam merkezleri'nde gerçekleştirilecek eğitim faaliyetlerinin çeşitliliğini artırmayı ve bu merkezleri bir cazibe merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz. Buralarda genel, mesleki ve teknik kurslar düzenlenecek, tarım, bahçecilik, ormancılık, tarım teknolojileri ve gıda alanlarında ihtiyaç duyulan kurs programları geliştirilecek. Protokol kapsamında düzenlenecek kurslar yanında köy/mahalle okulu uygulama bahçesi ve arazilerinde Bakanlığımızın desteğiyle üretim yapılacak ve bu üretimden elde edilen gelirler yine bu merkezlerin ihtiyaçları için il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerince kullanılacak." Kirişci, bu merkezler tarafından ortaya konulan başarılı örneklerin çevre köy, mahalle, il, ilçe merkezlerindeki okulların düzenleyeceği gezilerle tanıtılacağını, bu konuda da Bakanlıkların taşra teşkilatının iş birliği yapacağını belirtti. Bakanlıklara ait eğitim merkezlerinin, hazırlayacağı ortak takvim ve programlar çerçevesinde çiftçi eğitim faaliyetleri için kullanılmasını sağlayacaklarını vurgulayan Kirişci, mesleki ve teknik eğitime yönelik, ortaklaşa etkinlikler ve farkındalık faaliyetlerinin sürekli güncelleneceğini dile getirdi. Kirişci, tarım teknolojilerindeki gelişmeler, akıllı, dijital, dikey ve topraksız tarım gibi konularda öğretmen ile öğrencilere yönelik ortak eğitim faaliyetlerinin de düzenleneceğinin altını çizerek, yapacakları bu çalışmalarda sahadaki en büyük destekçilerinin muhtarlar olacağını ifade etti.