Özcan, demokrasinin, hukukun üstünlüğünün ve güçlü ekonominin dış politikadaki etkinliği doğrudan belirlediğini vurgulayarak, “Saygınlığımız azalırsa masadaki gücümüz düşer” değerlendirmesinde bulundu.

FİLİSTİN’DE İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM VİZYONUNDAN VAZ MI GEÇTİK?

Konuşmasında Filistin meselesine geniş yer veren Özcan, Türkiye’nin tarih boyunca adaletin ve vicdanın sesi olduğunu, ancak bugün sahadaki etkinliğin zayıfladığını ifade etti.

Ateşkes sürecine rağmen, Filistin meselesinde Türkiye’nin geleceğe dair rolünün belirsizleştiğini belirten Özcan, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun açıklamalarıyla hükümetin barış gücü söylemi arasındaki uyumsuzluğa dikkat çekti.

KIBRIS VE DOĞU AKDENİZ’DE DİPLOMATİK TUTARLILIK ŞART

Özcan, AB’nin 150 milyar euroluk SAFE Savunma Programı’na Güney Kıbrıs ve Yunanistan vetosu nedeniyle Türkiye’nin dahil edilmemesini “stratejik bir uyarı” olarak nitelendirdi.

Buna karşılık bazı Türk devletlerinin Güney Kıbrıs’a büyükelçi atamasına Ankara’nın sessiz kalmasının diplomatik açıdan sorgulanması gerektiğini belirterek, Türkiye’nin bölgedeki geleneksel rolünü güçlendirmesi gerektiğini söyledi.