Öyle aksiyon içerikli bir sezonu geride bıraktık ki, tabiri caizse kalbimiz yorulup hayallerimiz ise bu senede suya düştü.  Gene de bu sezon yapılan bazı hatalardan dolayı bu kurtlar sofrasında yem olmaktan kurtulup ligde kaldığımız için seviniyoruz. Kongre kararının geç alınması bir noktada bütün dengeleri de değiştirmiş oldu. Yeni sezonun başlamasına kısa bir süre kala takım iskeletini her zaman olduğu gibi bozup değiştirerek alınan ve takıma pek yararı dokunmayan kalabalık futbolcu ordusu. Takımın başına getirilen Ahmet Taşyürek ve sportif direktör Barbaros Gözneli ile başlayan yeni bir sezon ve yeni bir umut. 2007-2008 sezonundan bu yana on dört yıl boyunca mücadele ettiğimiz bu sezonda artık sıra bizde diyorduk. Ama evdeki hesabı çarşıya pek uyduramadık. Ligin altıncı haftasına kadar toplanan iki puan işlerin ters gittiğinin bir noktada erken habercisi olmuş oldu. Boluspor iki puanla ligin on sekizinci sırasında yer alırken, yedinci haftada takımın başına önceden de Boluspor’da görev almış bilindik bir isim Reha Erginer getirildi. İlk yarıyı iç sahada yedi dış sahadan da on iki puan toplayarak toplam on dokuz puanla on üçüncü sırada bitirmiş oldu. Ligin ikinci yarısı hazırlık kampında da korkulu rüya görmemek için birçok oyuncuyu bünyesine katarak kadro derinliği yaratan Boluspor ister istemez futbolcu maliyetini de artırmış oldu. Ligin ikinci yarısında iç saha hastalık tablosu devam ederken, dış sahadan puanlarla dönerek küme düşmeme mücadelesi veren takımlarla arasını açmış oldu. Sonuçta dış sahadan yirmi sekiz iç sahadan da on dört puan toplayarak kırk iki puanla ve averajla ligi on ikinci sırada bitirip kötü başlayıp gene de iyi bitiren taraf olmuş oldu. Şimdi nasıl bu duruma gelindiğinin hesapları Başkan ve yönetim kurulu tarafından yapılmalı ve ders çıkartılmalıdır. Ne demiş ilim ve irfan sahibi Hazreti Mevlana ‘ Ne kadar söz varsa düne ait şimdi yeni şeyler söylemek lazım.’Öyle ki, hayat felsefimizi de yaratıcılık ve değişimcilik üzerine atmalıyız. Şimdi Boluspor için yeni bir sayfa açılmalı ve geçmişte yapılan hatalar tekrarlanmamalı ve alt yapıdan yetişip kiralık olarak birçok takıma verilen oyuncularımıza sahip çıkarak hak ettikleri değerleri verilmelidir. Kısacası bu sezon otuz bir senelik süper lig özlemini dindirecek planlar şimdiden yapılmalı ve hayata geçirilmelidir. Bu ligi iyi tanıyan hoca ile anlaşılarak takım iskeletini bozmadan ve tabiî ki gençlerimizi de göz ardı etmeden yapılacak akıllı transferler yol haritamızı çizmiş olacaktır. Erken toplanıp geçireceğimiz iyi bir hazırlık dönemi futbolcularımızı kaynaşmasını ve takım içersinde kaybolmaya yüz tutmuş birlik ve beraberliğimizi perçinleyecektir…