Çimento Fabrikasının Derdi Bitmiyor

Ziraat Mühendisleri Odası Düzce İl Temsilcisi Hakan Çetin, Düzce’nin biri Amerikan Beyaz Kelebeği zararlısı diğeri ise Yığılca’nın Hoşafoğlu Köyü’nde yükselecek çimento fabrikası olmak üzere iki tehlike ile karşı karşıya olduğunu savunarak, idareci ve siyasilere gerekli önlemlerin alınması çağrısı yaptı. “Tüm Düzce Ovası’na yayılıyor” Yazılı basın açıklamasında, ilk olarak Düzceli çiftçilere son yıllarda kabus yaşatan Amerikan Beyaz Kelebeği hakkında değerlendirmelerde bulunan Çetin, şu ifadeleri kullandı:  “Amerikan Beyaz Kelebeği Düzce’miz için ciddi bir sorundur, evlere girdiği ve insanlarda cilde temas ettiği takdirde çok ciddi alerjik sorunlara sebep olabilir. Bu zararlı nemli ve ılıman iklimi sevdiğinden ilk olarak Efteni Gölü civarındaki köylerde görülmektedir ve buradan tüm Düzce Ovası’na yayılmaktadır. Asıl zararı larvalar yeşil yaprakları yemek suretiyle yaptığından, arız olduğu bitkilerin fotosentez yetisini azaltır ve ya zararlı popülasyonunun çok yoğun olduğu durumlarda fotosentezi engelleyerek ağacı zayıflatır. Ağaçlar tamamen kuruyabilir.” “Önlem alınmazsa Düzce çölleşmiş bir şehir olacak!” Amerikan Beyaz Kelebeği nedeniyle bitkilerde fotosentezin azaldığını ve bu durumun da zaten yaşanılmaz derecede havası kirli olan Düzce’de, kirliliği katladığını belirten Çetin, şöyle devam etti: “Halkımız için asıl tehlike Amerikan Kelebeği’nin 10-15 yıl sonra doğaya yapacağı geri dönülmez hasarlar olacaktır. Eğer gerekli önlemler alınmazsa bitkileri yok ederek çölleşmiş bir şehir görüntüsüne dönüştürmesi kaçınılmaz olacaktır.” “Düzce’de yaşayan halkın kanser riskini kat be kat artırmaktadır” Bununla birlikte Organize Sanayi Bölgeleri’nin giderek genişlemesiyle en verimli tarım arazileri ziyan edildiğini öne süren Ziraat Mühendisleri Odası Düzce İl Temsilcisi Hakan Çetin, konuyu Yığılca’da kurulacak çimento fabrikasına getirdi. Çetin, şunları kaydetti: Fabrika, Düzce’de yaşayan halkın kanser riskini kat be kat artırmaktadır. Bu çimento fabrikası doğanın katledilmesinden ve insan hayatının hiçe sayılmasından başka bir şey değildir. Kanser vakalarını salgın hastalık gibi arttıracak olan bu durum halkımıza bir lütuf gibi sunulmaktadır, bu tavır eşsiz doğamızın ve Düzce’mizin maruz kaldığı katliamı ört bas etmektir. Arıcılığın bu kadar yoğun yapıldığı bu eşsiz ormanlarla kaplı bölgemizde çimento fabrikası arıcılığı baltalamaktır ve yöre halkının geçim kaynaklarını ellerinden almaktır.” “Ankara’da fotoğraf çektirmekten, protokolde yer alarak kendi ticaretimizi geliştirmekten önce…” Düzce’nin biri doğal biri yapay iki tehlike ile karşı karşıya kaldığını ifade eden Çetin, duyarsız kalmakla suçladığı kesimlere ise şöyle seslendi: “Bizler Düzce’mizin aydınları olarak Ankara’da fotoğraf çektirmekten, milletvekili olmak için uyumlu geçinme adına sorunlara kayıtsız kalmaktan, bir yerlere seçilmek ve protokolde yer alarak kendi ticaretimizi geliştirmekten önce geç kalmadan bu iki soruna eğilmeliyiz. Ayrıca bu olumsuzluklara ses çıkarmak için yer işgal edenler de milletvekili olma hayali ve ticari kaygılardan sıyrılıp görevlerini yerine getirmelidirler. Makamları işgal derdinde değil, yaşanabilir sağlıklı doğal hayatın içinde birey olmanın önemi kavranmalıdır.”